Benim için en kıymetli yerlerden biridir Roma. Çünkü ilk yurtdışına çıktığım zaman İtalya’ya ilk gidişim oluyor. Bu sebeple en heyecanlı en telaşlı ve en duygu yüklü gezi maceralarımdan biri Roma’dır.
Roma, dünyanın en ikonik ve tarihi şehirlerinden biri olarak bilinir. Her sokağında tarih kokan bu şehir, binlerce yıl boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve her biri kendi izlerini bırakmıştır. Bu durum biraz İstanbul’u anımsatsa da, İstanbul gibi tahrip edilmiş yerleri pek az görürsünüz burada.
Durum bu kadar ciddili olunca gezerken bir tedirginlik hissediyor insan ister istemez. “Ya önemli bir yeri kaçırırsam!” diye korkuyla gezmeye gerek yok. (İlk günümde yaptığım gibi :)) Yani ben bir gün de olsa yaptım siz yapmayın. Ama tabi çok güzel bir şehir o ayrı. Her tarafınızda keşfedilecek güzelliklerle ve tarihle çevrili koskoca bir dünya adeta.
Şunu da eklemek gerek bu kadar güzel bir yer, ee tabi güzel olur tarihte de medeniyetin merkezi kabul edilen bir şehir diyerek geçebiliriz, AMA dedim ya koruyabilmişler herşeyi!! Buna da saygı duymak ve görmezden gelmemek lazım bence. İstanbul’da böyle korunsaymış ne olurdu merak ediyor insan.
Neyse bırakalım arabeski gelelim gezimize, öncelikle Roma’da çok merkezi bir otelde konakladık. O kadar merkeziydi ki otelin altında kazı çalışmaları yapılıyordu hatta… Restorasyon sırasında tarihi bir yapıya rastlandığı için hemen restorasyon durdurulmuş ve kazı çalışmaları başlamış. Merak edenler için otelin adı Hotel Monte Cenci’ydi. Butik ama ihtiyacımız olan herşeye sahip, teras barı olan bir oteldi. Aynı zamanda gitmek istediğimiz çoğu tarihi yere de yürüme mesafesi olması sebebiyle bu oteli seçtik. Böylece Napoliden arabayla Roma’ya vardığımızda saat çoktan öğleni geçmişti ama otele yakın oldukları için aynı gün birçok yeri de gezmeyi başardık.
Roma’da gezilecek başta gelen önemli yerler:
1- Kolizey (Colosseum): Antik Roma’nın en büyük amfitiyatrosu, gladyatör dövüşleri ve diğer şovlar için kullanılmıştır.
2- Antik Roma Forumu (Roman Forum): Roma İmparatorluğu’nun politik, dini ve ticari merkezi olan bu antik alan, birçok tarihi kalıntıya ev sahipliği yapmaktadır.
3- Pantheon: 2. yüzyılda inşa edilen bu tapınak, dairesel bir kubbeyle ve olağanüstü mimarisiyle ünlüdür. İçinde Roma’nın bazı önemli kişilerinin mezarları bulunmaktadır.
4- Vatikan Müzeleri ve Sistine Şapeli: Papa’nın sarayı olan Vatikan’da bulunan bu müzeler, dünyaca ünlü sanat eserleri ve Sistine Şapeli’ndeki Michelangelo’nun freskleriyle tanınır.
5- San Pietro Bazilikası (St. Peter’s Basilica): Vatikan’da bulunan bu büyük bazilika, Hristiyanlık dünyasının en büyük kiliselerinden biridir. Michelangelo ve Bernini gibi sanatçıların eserleri burada bulunmaktadır.
6- İspanyol Merdivenleri (Spanish Steps): 18. yüzyılda yapılan bu merdivenler, İspanyol büyükelçiliği binasından Piazza di Spagna’ya kadar uzanır. Birçok turist burada dinlenir ve manzaraya hayran kalır.
7- Piazza Navona: Barok tarzı bu meydan, üç tane büyük çeşmesiyle ünlüdür. Eski Roma stadyumu Circus Maximus’un yerine inşa edilmiştir.
8- Castel Sant’Angelo: Tiber Nehri kıyısında bulunan bu kale, Roma İmparatorluğu döneminden günümüze kadar birçok amaçla kullanılmıştır. Şimdi müze olarak ziyaret edilebilir.
9- Piazza Venezia ve Vittorio Emanuele II Anıtı: Roma’nın merkezi meydanlarından biri olan Piazza Venezia’da, İtalya birleşmesinin ilk kralı Vittorio Emanuele II’ye adanmış büyük bir anıt bulunmaktadır.
10- Trevi Çeşmesi (Trevi Fountain): Barok tarzı bu büyük çeşme, Roma’nın en ünlü ve en güzel çeşmelerinden biridir. Bir efsaneye göre, bir dilek tutup çeşmeye atarsanız, dileğiniz gerçek olur.